........................................Designed by bikerscout
''Benim de on emrim var. İlk dokuzu, seyirciyi sıkmayacaksın. Onuncusu ise, filminin en son kurgusunu başka kimseye bırakmayacaksın!''
Billy Wilder
''Ben-Hur'daki yarış sahnesini göstermesem ve onun yerine iki adamın bir pencere önünde dakikalarca sohbet etmesini çeksem, belki eleştirmenlerin daha hoşuna giderdi.''
William Wyler
''Çok popüler olmadığımı biliyorum. Buna alışıyorum. Gerçek kişiliğimi ortaya koymak için film yapmıyorum ben. Zevkim ve başkalarının zevki için yapıyorum.''
Fred Zinnemann
''Nedir Yeni Gerçekçilik? Bu bir çıkış noktasıdır. Ama neredeyse bir dövme gibi bize basılan anlamsız bir etiket gibi kullanılmaya başladı sanıyorum. Bir yöntemi anlatmak yerine, bu neredeyse bir sınır, bir kural haline geliyor. Sınırlara ihtiyacımız var mı? Sınırlar tembeller veya dengelerini çabucak yitirenler için değil midir?''
Luchino Visconti
''Beni film yapmaya iten, her şeyden önce, yaşayan insanlarla ilgili olaylar aracılığıyla değil, olayların tam ortasında yaşayan insanlarla ilgili öyküler anlatmak gereğidir.''
Luchino Visconti
''Bir sanatçının yapıtında yaşam, kişisel algılamaların prizmasında kırılır, bir daha tekrarlanamaz planlarda hakikatin çeşitli yanları görülür. Ancak sanatçının öznel görüşlerine ve kişisel dünya görüşüne verdiğim büyük değere karşın, keyfiliğe ve anarşiye de karşıyım. Belirleyici olan, dünya görüşünü ve ahlâksal, düşünsel amaçları saptamaktır.''
Andrey Tarkovski
''Yaratıcı istek ile ideoloji birbirine karıştırılmamalıdır, aksi takdirde sanatı, doğrudan, ruhsal yanıyla, olduğu gibi algılama olanağını elimizden kaçırmış oluruz.''
Andrey Tarkovski
''Eisenstein'in düşüncesi despotiktir. İnsanın adeta nefesini keser, belki de sinemanın en göze çarpan özelliklerinden olan birşeyleri, seyirciye kendini filmle bütünleştirme olanağı tanıyan birşeyleri yok eder. Eisenstein'in kurgu diktası da bence sinemanın özgün etkisinin genel temellerini zayıflatır.''
Andrey Tarkovski
''Sanatçı anlaşılır olma peşinde koşmayı düşünemez.
Bu, en az 'anlaşılmaz' olmayı istemek kadar saçmadır.''
Andrey Tarkovski
''Bir filmi çekimlerinden aldığım zevkle değerlendirmem. Eğer film iyiyse, bilin ki çalışmaktan anam ağlamıştır.''
Sydney Pollack
''Senaryo yazarları, kadın kişileri sorunların kaynağı olarak görmeye alışmışlardır. Çoğunlukla haklıdırlar, çünkü kadınlar senaryoda "cinsellik ve geçici aşklar" için vardır ve filmin omurgasında önemli bir yer tutmazlar.''
Sydney Pollack
''Sinema, çerçevenin içinde ve dışında olanların bütünüdür.''
Martin Scorsese
''Belgesel filmlerimle konulu filmlerim arasında ayrım yapmıyorum. Perdede beni büyüleyen kişilikler, gerçek hayatta büyüleyenlerle aynı. Hepsi aynı soruya yanıt arıyorlar: Nasıl hayatta kalmalı? Doğrudur, nevrozla ve nevrotik kişilerle ilgileniyorum. 'Dengeli' denen kişiliklerden çok daha ilginçtir onlar. Kişilerim kadar, onları canlandıran aktörlerin de nevrotik olmasını istiyorum. Böylece perdede bambaşka bir boyut yakalanabilir.''
Martin Scorsese
''Ben kesinlikle psikoanalize başvurmam. Sorunlarımı yaptığım filmlerle çözerim.''
Steven Spielberg
''Aynı kalıba girebileceğim bir senaryo yazarı ile işbirliği yapmayı çok isterdim. 2001'i Arthur Clarke ile birlikte yazdığımızda bu olmuştu. Sinemanın asıl çelişkilerinden biri şu ki, gerçek yazarlar senaryo yazmıyorlar, yazanlar ise aynı zamanda yönetmen. O zaman da yalnız kendileri için yazıyorlar. Ben de bunu yapmayı deniyorum.''
Stanley Kubrick
''Kendimi biraz iz üstündeki dedektiflere benzetiyorum. Örneğin Barry Lyndon için gerek duyabileceğimiz tüm bilgileri toplayan bir katalog sistemi kurdum. O dönem tablolarını el altında bulundurmak için piyasada satılan tüm sanat kitaplarını bir araya getirdim. Giysilerin tümü bu tablolardan kopya edildi. Çekime geçmeden önce gerçek anlamda hazırlığımız bir yılı aldı. Öyle sanıyorum ki sinema, anlattığı öyküye inandırmak zorundadır.''
Stanley Kubrick
''Oyuncularla önce genel olarak kişilikten, sonra da çekilecek sahneden konuşuruz. O sahnedeki oyun, kişiliğin genel çizgisinden farklı olabilir çünkü. Sonra, çekim yerindeki ilk provanın zor anı gelir çatar. Bu her zaman bir sürprizdir. Konuşmaları değiştirmek, bazı düşünceleri unutmak, yenilerini bulmak gerekebilir. Ama asıl anlamıyla çekime gelince, bu bir sorun değildir. Zor olan, provalarla sahneyi istenilen kıvama getirmektir.''
Stanley Kubrick
''Yirminci yüzyılın insanı, bilinmeyen bir denizdeki dümensiz bir teknede başıboş, bir kenara atılmış gibidir. Yaşamın anlamsızlığı, onu kendi anlamını yaratmaya yönlendirir. Eğer bu yazılabilir ve düşünülebilirse, film de yapılabilir.''
Stanley Kubrick
''20. yüzyıl sanatının en büyük yanlışlarından birinin, ne pahasına olursa olsun özgün olma çabası olduğunu sanıyorum. Beethoven gibi büyük yenilikçiler bile daha önceki sanattan tümüyle koparmıyorlardı kendilerini. Yenilemek, geçmişi terk etmeden ileri gitmek olmalıdır.''
Stanley Kubrick
''Melodram, sonuç olarak dünyanın âdil bir yer olduğunu göstermek için size, başkişileri etkileyen tüm sorunları ve felaketleri sergiler.
Trajedi ise, yaşamı melodramdan daha dürüst ve gerçeğe yakın bir biçimde sunmayı dener ve insanda bir pişmanlık, bir üzüntü duygusu bırakır.''
Stanley Kubrick
''Yakın plandan bakıldığında hayat bir trajedidir ama uzaktan bakıldığında komedidir.''
Charlie Chaplin
''Komedi yapmak için tek ihtiyacım bir park, bir polis memuru ve güzel bir kız.''
Charlie Chaplin
''Asla özel hayatım olmadı. Asla tatile çıkmadım. Hiçbir zaman evimde oturup kendimi eğlendiremedim. Hep bu absürd yaşamı sürdüm.''
Francis Ford Coppola
''Sanayi devrimi denen şeyi bir gecekondu eylemi kadar önemsiz kılacak yeni bir çağın eşiğindeyiz. İletişim alanında bir devrim bu: Sinema, plastik sanatlar, müzik, elektronik buluşlar ve uydulardan yayın... Ama herşeyden önce de insan ve onun yeteneği.''
Francis Ford Coppola
''Seyirciye her zaman şunu söylemek istemişimdir: Eğer hoşunuza gittiyse bu filmi izleyin, yok eğer gitmediyse çekin gidin!''
Clint Eastwood
Film denen şey ışıkla yazılır; biçim, ışıkla ortaya dökülür.''
Federico Fellini
''Her filmimin başında, vaktimin en büyük bölümünü çalışma masamda geçirir, habire kıç ve meme resimleri çiziktiririm. Bu, benim filmime başlama, bu karalamalar arasında onu çözme biçimimdir. Tıpkı bir labirentten çıkışı sağlayan ipuçları gibi...''
Federico Fellini
''Düşlerimiz bizim gerçek yaşamlarımızdır.''
Federico Fellini
''Herkes bir film yapabilir. Yönetmenliğin gizemli yanı yok. Sanat da değil bu... Temel şey şu: İnsanların bakışlarını filme almayı bilmek...''
John Ford
''Sinema ve yazı, iki değişik anlatım yoludur. Benim özelliğim, uzun yıllar tiyatro ve sinema yapmış biri olarak yazmam... Sinema, tatil gibi birşeydir: Büyük bir kalabalığın ortasında, işi, sorumluluğu paylaşan, size yardım etmek isteyen bir alay insanla birliktesinizdir. Oysa yazmak, herşeyin sorumluluğunu tek başına sırtlanmak demektir. Yazmak, belki sinemadan da daha keyif verici, ama daha zor bir iş.''
Elia Kazan
''Ölümden korktuğum falan yok. Sadece o geldiğinde orada olmak istemiyorum.''
Woody Allen
''Elimden gelenin en iyisini anında yapmaktan başka bir ahlakî kaygım yok. Korku, kararsızlık ya da fosilleşme, sanat alanında yeteri kadar şeye damgasını vuruyor ya da çarpık teoriler doğuyor.''
Ingmar Bergman
''İster inançlı olayım ister inançsız, ister Hıristiyan olayım ister putperest, ovada yükselen o katedralin yaratıcı sanatçılarından biri olmak isterim. Çünkü varlığımın bir bölümü, canavar veya şeytan, önemi yok, o bütünün görkemi içinde yer almış olacak.''
Ingmar Bergman
''Benim için birinci emir şu: Her zaman ilgi çekici ol. Seyirci benden bir duyuş, bir duygu, bir neşe, yeni bir canlılık bekleme hakkına sahiptir. Bunun için her yol mübahtır: Başarısızlık yolu dışında. Kendi kendine karşı dürüstlük ve başdönmesi, esinimiz için gerekli olan şeylerdir.''
Ingmar Bergman
''İnsan yüzü, çalışmamızın çıkış noktasıdır. Kamera tümüyle nesnel bir gözlemci gibi yaklaşmalıdır ona. Aktörün en güzel ifade aracı bakışıdır.
Sadelik, konsantrasyon, ayrıntı titizliği... İşte her sahnenin ve sonunda bütünün değişmez öğeleri bunlar olmalıdır.''
Ingmar Bergman
''Sinemanın sınırları yoktur. O bir düşler karmaşasıdır.''
Orson Welles
Orson Welles
''Benim de on emrim var. İlk dokuzu, seyirciyi sıkmayacaksın. Onuncusu ise, filminin en son kurgusunu başka kimseye bırakmayacaksın!''
Billy Wilder
''Ben-Hur'daki yarış sahnesini göstermesem ve onun yerine iki adamın bir pencere önünde dakikalarca sohbet etmesini çeksem, belki eleştirmenlerin daha hoşuna giderdi.''
William Wyler
''Çok popüler olmadığımı biliyorum. Buna alışıyorum. Gerçek kişiliğimi ortaya koymak için film yapmıyorum ben. Zevkim ve başkalarının zevki için yapıyorum.''
Fred Zinnemann
''Nedir Yeni Gerçekçilik? Bu bir çıkış noktasıdır. Ama neredeyse bir dövme gibi bize basılan anlamsız bir etiket gibi kullanılmaya başladı sanıyorum. Bir yöntemi anlatmak yerine, bu neredeyse bir sınır, bir kural haline geliyor. Sınırlara ihtiyacımız var mı? Sınırlar tembeller veya dengelerini çabucak yitirenler için değil midir?''
Luchino Visconti
''Beni film yapmaya iten, her şeyden önce, yaşayan insanlarla ilgili olaylar aracılığıyla değil, olayların tam ortasında yaşayan insanlarla ilgili öyküler anlatmak gereğidir.''
Luchino Visconti
''Bir sanatçının yapıtında yaşam, kişisel algılamaların prizmasında kırılır, bir daha tekrarlanamaz planlarda hakikatin çeşitli yanları görülür. Ancak sanatçının öznel görüşlerine ve kişisel dünya görüşüne verdiğim büyük değere karşın, keyfiliğe ve anarşiye de karşıyım. Belirleyici olan, dünya görüşünü ve ahlâksal, düşünsel amaçları saptamaktır.''
Andrey Tarkovski
''Yaratıcı istek ile ideoloji birbirine karıştırılmamalıdır, aksi takdirde sanatı, doğrudan, ruhsal yanıyla, olduğu gibi algılama olanağını elimizden kaçırmış oluruz.''
Andrey Tarkovski
''Eisenstein'in düşüncesi despotiktir. İnsanın adeta nefesini keser, belki de sinemanın en göze çarpan özelliklerinden olan birşeyleri, seyirciye kendini filmle bütünleştirme olanağı tanıyan birşeyleri yok eder. Eisenstein'in kurgu diktası da bence sinemanın özgün etkisinin genel temellerini zayıflatır.''
Andrey Tarkovski
''Sanatçı anlaşılır olma peşinde koşmayı düşünemez.
Bu, en az 'anlaşılmaz' olmayı istemek kadar saçmadır.''
Andrey Tarkovski
''Bir filmi çekimlerinden aldığım zevkle değerlendirmem. Eğer film iyiyse, bilin ki çalışmaktan anam ağlamıştır.''
Sydney Pollack
''Senaryo yazarları, kadın kişileri sorunların kaynağı olarak görmeye alışmışlardır. Çoğunlukla haklıdırlar, çünkü kadınlar senaryoda "cinsellik ve geçici aşklar" için vardır ve filmin omurgasında önemli bir yer tutmazlar.''
Sydney Pollack
''Sinema, çerçevenin içinde ve dışında olanların bütünüdür.''
Martin Scorsese
''Belgesel filmlerimle konulu filmlerim arasında ayrım yapmıyorum. Perdede beni büyüleyen kişilikler, gerçek hayatta büyüleyenlerle aynı. Hepsi aynı soruya yanıt arıyorlar: Nasıl hayatta kalmalı? Doğrudur, nevrozla ve nevrotik kişilerle ilgileniyorum. 'Dengeli' denen kişiliklerden çok daha ilginçtir onlar. Kişilerim kadar, onları canlandıran aktörlerin de nevrotik olmasını istiyorum. Böylece perdede bambaşka bir boyut yakalanabilir.''
Martin Scorsese
''Ben kesinlikle psikoanalize başvurmam. Sorunlarımı yaptığım filmlerle çözerim.''
Steven Spielberg
''Aynı kalıba girebileceğim bir senaryo yazarı ile işbirliği yapmayı çok isterdim. 2001'i Arthur Clarke ile birlikte yazdığımızda bu olmuştu. Sinemanın asıl çelişkilerinden biri şu ki, gerçek yazarlar senaryo yazmıyorlar, yazanlar ise aynı zamanda yönetmen. O zaman da yalnız kendileri için yazıyorlar. Ben de bunu yapmayı deniyorum.''
Stanley Kubrick
''Kendimi biraz iz üstündeki dedektiflere benzetiyorum. Örneğin Barry Lyndon için gerek duyabileceğimiz tüm bilgileri toplayan bir katalog sistemi kurdum. O dönem tablolarını el altında bulundurmak için piyasada satılan tüm sanat kitaplarını bir araya getirdim. Giysilerin tümü bu tablolardan kopya edildi. Çekime geçmeden önce gerçek anlamda hazırlığımız bir yılı aldı. Öyle sanıyorum ki sinema, anlattığı öyküye inandırmak zorundadır.''
Stanley Kubrick
''Oyuncularla önce genel olarak kişilikten, sonra da çekilecek sahneden konuşuruz. O sahnedeki oyun, kişiliğin genel çizgisinden farklı olabilir çünkü. Sonra, çekim yerindeki ilk provanın zor anı gelir çatar. Bu her zaman bir sürprizdir. Konuşmaları değiştirmek, bazı düşünceleri unutmak, yenilerini bulmak gerekebilir. Ama asıl anlamıyla çekime gelince, bu bir sorun değildir. Zor olan, provalarla sahneyi istenilen kıvama getirmektir.''
Stanley Kubrick
''Yirminci yüzyılın insanı, bilinmeyen bir denizdeki dümensiz bir teknede başıboş, bir kenara atılmış gibidir. Yaşamın anlamsızlığı, onu kendi anlamını yaratmaya yönlendirir. Eğer bu yazılabilir ve düşünülebilirse, film de yapılabilir.''
Stanley Kubrick
''20. yüzyıl sanatının en büyük yanlışlarından birinin, ne pahasına olursa olsun özgün olma çabası olduğunu sanıyorum. Beethoven gibi büyük yenilikçiler bile daha önceki sanattan tümüyle koparmıyorlardı kendilerini. Yenilemek, geçmişi terk etmeden ileri gitmek olmalıdır.''
Stanley Kubrick
''Melodram, sonuç olarak dünyanın âdil bir yer olduğunu göstermek için size, başkişileri etkileyen tüm sorunları ve felaketleri sergiler.
Trajedi ise, yaşamı melodramdan daha dürüst ve gerçeğe yakın bir biçimde sunmayı dener ve insanda bir pişmanlık, bir üzüntü duygusu bırakır.''
Stanley Kubrick
''Yakın plandan bakıldığında hayat bir trajedidir ama uzaktan bakıldığında komedidir.''
Charlie Chaplin
''Komedi yapmak için tek ihtiyacım bir park, bir polis memuru ve güzel bir kız.''
Charlie Chaplin
''Asla özel hayatım olmadı. Asla tatile çıkmadım. Hiçbir zaman evimde oturup kendimi eğlendiremedim. Hep bu absürd yaşamı sürdüm.''
Francis Ford Coppola
''Sanayi devrimi denen şeyi bir gecekondu eylemi kadar önemsiz kılacak yeni bir çağın eşiğindeyiz. İletişim alanında bir devrim bu: Sinema, plastik sanatlar, müzik, elektronik buluşlar ve uydulardan yayın... Ama herşeyden önce de insan ve onun yeteneği.''
Francis Ford Coppola
''Seyirciye her zaman şunu söylemek istemişimdir: Eğer hoşunuza gittiyse bu filmi izleyin, yok eğer gitmediyse çekin gidin!''
Clint Eastwood
Film denen şey ışıkla yazılır; biçim, ışıkla ortaya dökülür.''
Federico Fellini
''Her filmimin başında, vaktimin en büyük bölümünü çalışma masamda geçirir, habire kıç ve meme resimleri çiziktiririm. Bu, benim filmime başlama, bu karalamalar arasında onu çözme biçimimdir. Tıpkı bir labirentten çıkışı sağlayan ipuçları gibi...''
Federico Fellini
''Düşlerimiz bizim gerçek yaşamlarımızdır.''
Federico Fellini
''Herkes bir film yapabilir. Yönetmenliğin gizemli yanı yok. Sanat da değil bu... Temel şey şu: İnsanların bakışlarını filme almayı bilmek...''
John Ford
''Sinema ve yazı, iki değişik anlatım yoludur. Benim özelliğim, uzun yıllar tiyatro ve sinema yapmış biri olarak yazmam... Sinema, tatil gibi birşeydir: Büyük bir kalabalığın ortasında, işi, sorumluluğu paylaşan, size yardım etmek isteyen bir alay insanla birliktesinizdir. Oysa yazmak, herşeyin sorumluluğunu tek başına sırtlanmak demektir. Yazmak, belki sinemadan da daha keyif verici, ama daha zor bir iş.''
Elia Kazan
''Ölümden korktuğum falan yok. Sadece o geldiğinde orada olmak istemiyorum.''
Woody Allen
''Elimden gelenin en iyisini anında yapmaktan başka bir ahlakî kaygım yok. Korku, kararsızlık ya da fosilleşme, sanat alanında yeteri kadar şeye damgasını vuruyor ya da çarpık teoriler doğuyor.''
Ingmar Bergman
''İster inançlı olayım ister inançsız, ister Hıristiyan olayım ister putperest, ovada yükselen o katedralin yaratıcı sanatçılarından biri olmak isterim. Çünkü varlığımın bir bölümü, canavar veya şeytan, önemi yok, o bütünün görkemi içinde yer almış olacak.''
Ingmar Bergman
''Benim için birinci emir şu: Her zaman ilgi çekici ol. Seyirci benden bir duyuş, bir duygu, bir neşe, yeni bir canlılık bekleme hakkına sahiptir. Bunun için her yol mübahtır: Başarısızlık yolu dışında. Kendi kendine karşı dürüstlük ve başdönmesi, esinimiz için gerekli olan şeylerdir.''
Ingmar Bergman
''İnsan yüzü, çalışmamızın çıkış noktasıdır. Kamera tümüyle nesnel bir gözlemci gibi yaklaşmalıdır ona. Aktörün en güzel ifade aracı bakışıdır.
Sadelik, konsantrasyon, ayrıntı titizliği... İşte her sahnenin ve sonunda bütünün değişmez öğeleri bunlar olmalıdır.''
Ingmar Bergman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder