30.08.2013

..: Metropolis (1927) :..


86 yıl öncesinden bugünün bilim kurgularına ilham veren bir başyapıt.

İnsanların makinelerle olan dostluğu nereye kadar sürecek? Onlar bir gün insansı robotlara dönüştüğünde neler olacak? Bu sorular size Battlestar Galactica'yı veya Terminator serisini hatırlatabilir. Ama bu konuda kafa yoran ilk yapım aslında Metropolis'ti, hem de sınıf kavgasını da ihmal etmeden...
Senaryosu Avustralyalı-Alman yönetmen Fritz Lang ve eşi Thea von Harbou tarafından 1924’te yazılan, 1926 yılında romanlaştırılan ve 1927 yılında ilk gösterimi gerçekleşen Metropolis, Alman dışavurumcu sinema akımının zamanının çok ötesinde bir örneği.

KONU
İnsanlık yeraltında makinelerle birlikte yaşayan ve çalışan sınıf ile yukarıda daha konforlu ve lüks bir yaşam süren yönetici sınıfı olmak üzere ikiye ayrılmış durumdadır. Bu kapitalist düzende işçiler ve işverenler arasında büyük bir kriz yaşanmaktadır. Bu bölünmüş sosyal yapıyı uzlaştırmanın tek yolu ise bir arabulucudan geçmektedir.

NEDEN İZLEMELİ?
- 7 milyon Reichsmark, yani 2005 değeriyle yaklaşık 200 milyon dolarlık bütçesiyle döneminin en pahalı sessiz filmi olduğu için.
- Lang'in ilk geldiğinde limanda  gördüğü New York silüetini model olarak yarattığı ve çekildiği döneme göre oldukça iyi bir tasarıma sahip "geleceğin şehri"ni görmek için.
- Superman’in yaratıcıları Jerry Siegel ve Joe Shuster’ı etkileyip karakterlerinin yaşadığı şehre adını verdiği için.
- Yıldız Savaşları filmindeki C-3PO robotuna da ilham veren sinema tarihinin ilk robotunu görmek için.
- Oldukça rahatsız olmasına ve vücudu kesik ve morluklar içinde kalmasına rağmen Rotwang’in, Fredersen’e robotu gösterdiği sahnede yönetmen Lang'in ısrarı yüzünden mecburen robot kostümü giyen Brigitte Helm için.

FİLM HAKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER
- İlk gösterimi 10 Ocak 1927’de Almanya’da yapılan film 1927’nin Ekim ayında İstanbul’da gösterime girecekken hükümet tarafından ateizm propagandası yaptığı ve komünizmi övdüğü gerekçesiyle yasaklandı.
- Adolph Hitler’in en sevdiği filmlerden de biriydi. Naziler tarafından çok beğenildi ve özellikle “arabulucu” simgesi halkın farklı kesimleri arasında dengeyi sağlayacak olan devlet ile özdeşleştirildi.
- Filmde 36 binden fazla figüran kullanıldı. Bunlardan 25 bini erkek, 11 bini kadındı. Figüranların 1100 tanesi kel erkek, 750 tanesi çocuk, 100 tanesi siyahi ve 25 tanesi de Asyalı'ydı.
- Filmden bazı sahneler ünlü İngiliz müzik gurubu Queen’in Radio Ga Ga müzik klibinde yer aldı. Ayrıca ismini bu şarkıdan alan Lady Gaga da Born This Way klibinde bu yapıma bolca selam gönderdi.
- Almanya’da o dönemlerde işsizlik ve enflasyon o kadar kötü durumdaydı ki, filmin yapımcıları sel sahnesinde kötü beslenmiş 500 çocuk bulmakta hiç zorluk yaşamadı.
- Karakterlerden birindeki mekanik sağ el daha sonra Dr. Strangelove filminde taklit edildi.

BU FİLMİ SEVEN BUNLARI DA SEVER
- Sky Captain and the World of Tomorrow
- Battlestar Galactica
- Blade Runner
- I, Robot
- The City of Lost Children
- Brazil

Hiç yorum yok: